Haftalık Köşe Yazısı

  • İnsanın kalbindeki iki temel güç olan “iyilik” ve “kötülük” sürekli savaş hâlindedir. “Biz hangisini beslersek o kazanır.” Kalbimizdeki bu iki gücün savaşı; aslında hayatımızın yönünü, akışını ve sonucunu belirleyecek düzeydedir.
  • Hayat çok kısa. Felsefi bir bakışla, bu kısa ömürde asıl hedef insanın kendini kazanmasıdır diyebiliriz. Çünkü asıl olan insandır. İnsanı kaybettiğimizde insanlığı da kaybederiz. Bunun içindir ki; günümüz bilgi çağında, hızla gelişen insani krizle mücadele zorunludur. Bu hassas mücadelenin çok önemli bir yolu da kişisel gelişim alışkanlığıdır. Kişisel gelişimle, hızla uzaklaştığımız öz dünyamız ile yeniden buluşabiliriz; yitirmeye başladığımız uyum becerilerini yeniden kazanabiliriz.
  • TEM otoyolundasınız. Önemli bir işe yetişeceksiniz ve yol açık görünüyor. İçinizden bu yolları yapanlar için güzel şeyler geçerken birden trafik yavaşlıyor ve sıkışıyor. Belli ki ilerde bir trafik kazası var. Bir araç diğer bir araca vurmuş, iki tarafta da hasarlar var. Belki aracın beyni konumundaki sürücülerde ve aynı yere ulaşmayı düşünen diğer yolcularda da hasarlar olabilir. İki aracın sebep olduğu bu kaza, birçok kişiyi bekletiyor, yıpratıyor; sonuçta işinize yetişemiyorsunuz, aciliniz kaçıyor, moraliniz bozuluyor vs. Kazanın nedeni ne olursa olsun sıkıntılısınız.
  • Son yıllarda Türkiye’de birçok eğitim etkinliği yapılıyor. Özellikle iş dünyası ve yöneticiler ile aileye yönelik eğitimler neredeyse çakışıyor. Seminerler, konferanslar, paneller, forumlar, zirveler, kongreler… Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde, eğitim ve bilgi alışverişinin her çeşidinin faydalı olacağı bir gerçek. Ancak giderek bir bilgi kirlenmesiyle karşı karşıya olduğumuz da göz ardı edilmemelidir.
  • Uzun yıllardır insan, aile, eğitim, iletişim, aile şirketleri ve liderlik kavramlarıyla iç içeyiz. Kişisel gelişim, bu kavramların kesiştiği merkezlerden biridir. Özellikle batılı ülkelerde 40-50 yıl önce yoğunlaşan kişisel gelişim rüzgârı, son 10 yıldır bizim ülkemizde de hızla esiyor. Kişisel gelişime ilişkin televizyon programları, kitaplar ve özellikle kurs, seminer ve konferans gibi eğitimlerin; bireyleri ne kadar geliştirdiği, mutlu ettiği ve başarılı kıldığını sorgulamamız gerekir? Bu konudaki yayınlar ve çalışmalar, bireylerin psikolojileri ile doğrudan ilgilidir.