Haftalık Köşe Yazısı

  • Toplumsal yaşamda bireylerin kendilerini geliştirme ihtiyacı, günlük yaşamı etkileyen önemli bir süreç halini almaktadır. Acaba bir ev hanımı, bir işçi, bir yönetici olarak bireyler kendilerini geliştirme ihtiyaçlarını ne derecede karşılayabilmektedirler?
  • Lider ve takipçilerinin ilişkisi, tarih boyunca merak edilmiştir. İster anne-baba, ister bir şirketin yöneticisi, isterse bir devletin lideri siyasal kişilik olsun liderin kitlesini etkilemesi, kurduğu ilişki ve iletişimle mümkündür. Tüm bu süreçte liderin temel kişilik özellikleri belirleyici rol oynar.
  • Günümüzde kimi yöneticilerin uyguladıkları stratejilerin sonuçları görüldükçe yöneticilere ilişkin araştırmalar da çoğalıyor. Çünkü aynı insan kaynağı, aynı ekonomik imkanlar, aynı çevresel imkanlar kısacası tüm değişkenler aynı olduğu halde bir yöneticinin elinde batmaya yüz tutan bir şirket, başka bir yöneticinin elinde kısa zamanda durumunu düzeltip gelişebiliyor. Aradaki bu fark nedir acaba?
  • Günlük koşuşturmalar ve hayat karmaşası bazen en yakınımızdakileri görmemizi engelliyor. Bir çiçeğin dalları gibi aynı köke bağlı olduğumuz, aynı havayı soluduğumuz ve sürekli yüz yüze olduğumuz halde görmüyoruz birbirimizi. Çocukların her geçen gün gelişip büyüdüklerini bu gelişim sürecindeki ciddi bir sorun karşısında fark edebiliyoruz çoğu zaman.
  • Dilimizden düşüremediğimiz küreselleşme kavramı, son zamanlarda yeni yeni sorular getiriyor akla. Acaba küreselleşme süreci ahlakı da küreselleştiriyor mu? Küreselleşmeye paralel olarak giderek kendinden uzaklaşan insanın, doğal ahlaki duruşu önce esneyip sonra yumuşayıp, keskin köşelerini törpüleyerek küresel bir hüviyete mi kavuşuyor? Bu durumda küresel ahlakın temelleri, doğuştan getirilen saf insani değerlere mi yoksa egemen güçlerin gizli ve açık hedeflerine ve maddi değerlerine mi dayanacak?