Haftalık Köşe Yazısı

Hizmet Odaklı Liderlik

Hizmetkâr liderlik, liderliğin tam anlamıyla bir sanat haline dönüştüğü, her türlü hassasiyetin çok ön planda olduğu özel bir liderlik biçimidir. Bu özel liderlik biçimine her yöneticinin yahut liderin erişmesi kolay değildir. Yani nasıl ki liderlik, belirli insanlarda bulunan özel bir donanımdır, benzer biçimde hizmetkâr liderlik de belirli liderlerde bulunan özel kimi donanım ve yeteneklerin doruğa ulaşmış halidir. Nitekim hizmetkâr liderlik özel bir insani değerler alaşımını ve manzumesini gerektirir.

Hizmetkâr lider, aslında liderdir, farklıdır, derindir, renklidir. Yani herhangi bir insana göre birçok farklılıklara sahiptir. Ancak bu ayrıcalıklarına rağmen sade bir insan olmayı, sadece insan olmayı hiç unutmaz. Yani insan olma onurundan hiç ama hiç uzaklaşmaz. Gerek tarihte gerekse günümüzde kimi liderlerin maalesef maddi kaynakların, otoritenin, statünün, siyasetin sağladığı güç ile insan olmaktan zaman zaman uzaklaşabildiklerini görebiliyoruz. Örneğin iş kurup belirli büyüklüğe getirdikten sonra yahut siyaset sahnesinde irtifa kazandıktan sonra kendisinden, öz değerlerinden uzaklaşan, bir anlamda kendisini kaybeden liderler az değildir. Hizmet odaklı lider, kazanımları ne olursa olsun, hayatındaki değişmeler ne kadar kuvvetli olursa olsun, ne kadar zengin, ünlü olursa olsun öz değerlerinden, kültüründen, kısacası kendisinden, kendisi olmaktan uzaklaşmaz.

Hizmet odaklı lider, kuvvetli, kudretli ve yoğun bir yaptırım gücü olmasına rağmen gerektiğinde tamamen teslimiyetçi bir ruh haline kendisini emanet edebilecek bir davranış düzenine sahiptir. Genellikle insanlara çok güvenir, onların gelişeceğine inanır, her türlü hatalarında bile hoşgörüyü elden bırakmaz. Bundan dolayıdır ki çevresindekilere ayna olur adeta. Çevresindekiler liderin gözlerinde, davranışlarında, düşüncelerinde kendilerini bulurlar. Daha da önemlisi çevresindekiler hizmetkâr liderin engin gönül ufkunda kendilerine sakin, güzel bir barınak bulurlar. Onun tüm varlığı ve eşyayı kapsayan hoşgörüsünü takdir ve taklit ederler. Hizmetkâr lider, tüm varlıklarla adeta bütünleşmek, onlardaki eksiklikleri tamamlamak derdindedir. Dolayısıyla bir gün yürürken yoldaki taşları kenara atar başkalarına zarar oluşmaması için. Kuşlara yem vermek için saatlerini harcayabilir. Bir başka zaman, doğayı kirletmemeleri için piknik yapan çocuklarla sohbet edebilir. Memleketten gelip sağlık sorunu olan akrabasına yardımcı olmak için hastanede geceleyebilir.

Hizmetkâr lider, tüm bu duruşu ile günümüzün moda deyimiyle “bireyci” değildir. Yani bireyselliğe, şahsi çıkarlara değil, bütüne ve toplumsallığa yönelir. Onun odağı kendisi değil, insanlardır. O, kendisine takılıp kalmaz. Kendisini aşıp insanlara iner, onların gerçekleri ile hareket eder. Onlar gibi olur. Dolayısıyla günümüz batı toplumlarında yükselen değer olarak öne çıkan bireysellik yahut bireycilik anlayışı hizmetkâr liderde yoktur.

Hizmet odaklı liderin, liderlik uygulamasında çok belirleyici ve ayırıcı bir durum da kendi liderlik tarzı ile ilgili algıları ve bunu yansıtmalarıdır. Hizmetkâr lider, “ben liderim, ben liderim” iddiası ve söylemini doğrudan ya da dolaylı olarak dile getirmez. Bu konuda insanların üzerine üzerine gitmez. Zorlama ile kendisini kabul ettirmez. O, lider olarak zaten kabul edildiğinden, benimsendiğinden buna ihtiyaç duymaz. Günümüzde kendi kendisini lider ilan edenler yahut zorlama ile lider gibi poz verme çabasında olanların, liderlerin yaptığı gibi davranma eğiliminde olanların çevrelerinde etkili olamadıkları bilinmektedir. Unutulmamalıdır ki liderlik sadece rol yapma işi değildir. Liderlik, salt zarf üzerindeki süsleme ile olmaz. Liderlik, bir içerik işidir. Zarfın albenisinin olması gereklidir. Ancak belirleyici olan içeriktir. İçerik, renkli, derin, ufuklu olmalı,  insanlara yeni bir şeyler katacak bir mesaj taşımalıdır.   

 

Dr. İlhami Fındıkçı
(Davranış Bilimleri Uzmanı)