Makaleler

Aile Şirketi Kavramından Ne Anlıyoruz?

Günlük dilde aile şirketi dediğimizde, bir ailenin herhangi bir girişim yaparak bir iş kurmuş olmasını anlıyoruz. Sade bir yaklaşımla ailenin işin sahibi olduğu, yönetimde söz sahibi olduğu ve çoğu zaman işin içinde yer aldığı bir işletme yapısını anlıyoruz.

Konuyla ilgili akademik çalışmalara bakıldığında aile şirketi ile ilgili çeşitli tanımlara rastlıyoruz. Maalesef bu konuda üzerinde uzlaşma sağlanmış bir ortak tanım da yoktur. Aslında bu biraz da normaldir. Çünkü; aile şirketinin kurulma şekli, girişimci liderin kişilik özellikleri, ailenin kendisine has kültürel değerleri, ailenin genişliği, işletmenin içinde yer aldığı sektör gibi bir çok faktör, aile şirketinin yapısını, oluşumunu ve gelişimini etkilemektedir. Dolayısıyla aile şirketlerini bir standarda sokmak, bir tanım etrafında toplamak zordur. Bir anlamda ne kadar aile şirketi var ise o kadar da tanım yapmak mümkündür.

Bununla birlikte aile şirketlerinin genel olarak tanınmasına yönelik temel noktalar ve aile şirketini diğer herhangi bir şirketten ayıran temel özelliklerin bilinmesinde yarar vardır.

Çalışmamızdan sağlanacak faydanın çoğalması amacıyla aşırı akademik tanımlara ya da tanımlar arası karşılaştırmalara girmek istemiyoruz. Sadece aile şirketi sahibi, yönetici ve çalışanları için önemli olan temel özellikler üzerinde durmak istiyoruz.

Aile Şirketi Tanımlarının Ortak Noktaları

Aile şirketi için yapılan tanımların ortak noktalarına bakıldığında işin özünde aile ve işletmenin yer aldığı görülmektedir. Tanımların her birinin konuyu başka bir ayrılık ya da çekim merkezi açısından ele aldığını görüyoruz. Örneğin bazı tanımlarda aile şirketinin aile yönü ve kurucu kişilikler öne çıkarılırken, bazılarında işletmede aktif yönetim içinde olma durumu önemsenmektedir. Bazılarında ise mülkiyetin kime ait olduğu, bir başka tanım da grubunda ise işin yönetimi öncelik almaktadır. Bizim için önemli olan bu yaklaşımların ortak noktalarıdır. Diğer bir ifade ile aile şirketlerine yönelik tanımlarda ortak olarak dile getirilen noktalar bizim için önemlidir.

Aile şirketlerinin tanımlarında yer alan bazı ortak noktalar şunlardır:

  • Aile şirketi, ailenin iş kurmuş halidir.
  • Aile şirketi, aileden bir girişimcinin başlattığı ve daha sonra ailenin çoğunlukla işin içinde yer aldığı bir kurumsal yapıdır.
  • Aile şirketi, ailenin kendisine has kültürü ve geleneğinin işe yansıdığı bir sosyal yapıdır.
  • Aile şirketi; tek başına girişimci aile lideri, lider ve eşi, lider, ve çocukları, lider eşi ve çocukları, lider ve kardeşleri, sadece kardeşler ile kuzenler, liderin çocukları, damatları ve gelinleri gibi çeşitli aile üyelerinin versiyonlarından oluşabilen bir birlikteliktir.
  • Aile şirketinde çoğu zaman kan bağı olan girişimciler, yönetimin çoğunluğunu ellerinde bulundururlar.
  • Aile şirketinde, mülkiyet kavramı önemlidir ve mülkiyet aileye aittir.
  • Aile şirketinde, ailenin işi, işin aileyi etkilemesi söz konusudur.
  • Aile şirketi, çoğu zaman mevcut varlığın dağılmasını önlemeye yönelik olarak kurulan bir birlikteliktir.
  • Aile şirketi, çoğu zaman mevcut insan kaynağının dağılmasını önlemek, birlik ve beraberliğin sürdürülmesini sağlamak amacıyla kurulur.
  • Aile şirketi, hakim karakterler ve karar vericilerin aynı aileden olduğu bir şirket biçimidir.
  • Aile şirketi, aile üyesi bireylerin kendi başlarına hayatlarını sürdürmelerini sağlayacak, ekonomik bir birlikteliği sağlayan bir organizasyondur.
  • Aile şirketi, ailenin işi, işin aileyi etkilediği ve karşılıklı etkileşimin belirleyici olduğu bir sosyal yapıdır.

 

Aile şirketine yönelik tanımların ortaya koyduğu ortak noktalara genel olarak bakıldığında aile şirketi için temelde aile, mülkiyet, yönetim, işletme ve kültür kavramlarının öne çıktığını görüyoruz. Şu halde aile şirketi bu kavramların üzerine inşa olmaktadır. Esasen bu beş temel kavramın herhangi bir kurum için de söz konusudur. Ancak diğer kuruluşlarda ailenin yerinde bir ya da birden çok girişimci yer alır.

Aile, özünde anne-baba ve çocuklardan oluşan duygusallığın hakim olduğu, kan bağının belirleyici olduğu, karşılıklı korumanın öne çıktığı, toplumun en küçük sosyal yapı taşıdır. Karşı cinsten iki kişinin evlenmeleri ile oluşan bu sosyal yapının, kendisine has bir yaşam biçimi oluşur. Evlenen iki kişinin kendi yetişme dönemlerinden edindikleri deneyimler, bu yeni yaşam biçiminin oluşmasında belirleyici olur. Böylece aile, toplum temel yapı taşı olarak kendisine has geleneğini, kültürünü oluşturur ve topluma bu anlamda katkı sağlar. Temel görevi, varlığını, birliğini, sürekliliğini sağlamak olan aile, çocuklarını en iyi biçimde yetiştirmek suretiyle hem kendi geleceğini sağlama almaya çalışır ve görevini yerine getirir, hem de toplumun içindeki rolünü oynamaya çalışır. Ailenin ekonomik olarak geçimini sürdürmesi, aile üyelerinden birinin genellikle aile reisinin herhangi bir iş ile uğraşması ile olur. Ailenin geçinmesi ve ekonomik olarak muhtaç olmaması, ailenin birliğinin sağlanması ve ruh sağlığı bakımında önemlidir. Aile reisi ya da herhangi bir aile üyesinin iş kurması, kendisine has yeni bir geçinme aracı olarak işin gelişmesi ve zamanla aileden diğer üyelerin de işin içinde yer almaları, aile şirketini oluşturur. Böylece aile şirketi tanımlarının özünde aile kavramı yer almaktadır.

Mülkiyet, kişilerin sahip oldukları çeşitli mal varlıklarının aidiyeti ile ilgili bir kavramdır. Aile şirketi tanımının özünde yer alan kavramlardan biri olarak mülkiyet, ailenin çoğunlukla yaptığı girişimin sahibi olmasıdır. Diğer bir yaklaşımla ailenin girişim için gereken maddi varlığı ortaya koymasıdır. Dolayısıyla aile şirketinin karakterize olmasında söz konusu şirkete ait mal varlığının aileye ya da aile üyelerine ait olması özelliği önde gelmektedir. Aile şirketi için mülkiyetin korunması, dağılmaması, ehil ellerde yönetilmesi önemlidir.

Yönetim, temel yönetim kitaplarında bir grup insanın aynı amaçlar etrafında buluşturulması, çabalarının aynı amaca yönelik olarak koordine edilmesi biçiminde tanımlanır. Aile şirketlerine yönelik tanımlarda yönetim kavramının belirleyici olması kaçınılmazdır. Çünkü, ailenin kurduğu işletmenin yönetimi söz konusudur. Bu yönetimin hangi şartlarda yapılacağı, nasıl yapılacağı, aile üyesi kişiler ya da tamamen dışarıdan gelen profesyonellerle mi yapılacağı önemlidir. Diğer yandan işletmenin yönetimi kadar ailenin yönetimi de söz konusudur. Ve bazen bu her iki yönetim ya da idare birbiri ile karşı karşıya gelebilmektedir. Yani ailenin çıkarları ile işletmenin çıkarları uyuşmuyor ya da ailenin istekleri ve ihtiyaçları ile şirketin istek ve ihtiyaçları farklılıklar arz edebilir. İşte bunun içindir ki yönetim kavramı, aile şirketi için önemlidir. Yönetim, gerek aile değerleri gerekse mülkiyet korunması bakımından belirleyicidir.

İşletme, belirli bir kara ulaşmak için çeşitli kaynakların bir araya getirilmesi ile oluşan, ticari amaçlı bir sosyal kuruluştur. İşletmenin temel hedefi karlılıktır. Bu amaca ulaşmak için üretim, pazarlama, hizmet alanlarında işlev görür. Söz konusu olan aile işletmesi olunca, işin tepesinde aile üyeleri yer alır ve işletmenin yürütülmesinde aile, söz sahibi olur. Aile şirketi tanımlarında işletmenin önemli biçimde öne çıkması, ailenin kurduğu kurumun aynı zamanda modern bir işletme yapısına da sahip olması gereğinden kaynaklanmaktadır. Nitekim işletme, kendisine has özellikleri olan bir yapıdır. Mantık, objektiflik, kaide ve kurallar egemendir. İşletmenin işlevleri itibarı ile bir rekabet ortamında olduğu ve modern işletme kurallarına göre hareket etmek zorunda olduğu unutulmamalıdır.

Kültür, aile şirketinin aile şirketi hüviyeti kazanmasında etkili olan başlıca kavramlardan birisidir. Aslında şirket bir aileye ait olmazsa bile belirli bir kurum kültüründen söz edilir. Ancak söz konusu olan aile şirketi olunca kurum kültürü çok daha önemli olur. Çünkü, ailenin kendisine has olan kültürü zamanla işletmenin de kültürünün oluşmasında belirleyici olur. Dolayısıyla aile şirketlerindeki kültürün hakim karakterleri aileden gelir. Bu her iki sistem yani aile ve kurum arasındaki yapı ve amaç farklılıklarından dolayı kültür değerleri de zamanla farklılaşabilir. Ailenin önem verdikleri işletme için geçerli olmayabilir ya da işletmede öne çıkan kimi değerler, aile tarafından benimsenmeyebilir. Bu ise her iki yapının birbirlerinin aleyhlerine dönmelerine, birbirleriyle uğraşmalarına ve daha da önemlisi birbirlerinin gelişmelerinin önündeki engel gibi görmelerine neden olabilir. Ailenin duygu karakterli ve duygusal yoğunluklu işlere yönelmesi, buna karşılık işletmenin mantık karakterli ve kurallar yoğunluklu işlere yönelmesi de bu ayrılığı körükleyebilir. Kültür kavramının aile şirketi bakımından öne çıkmasındaki yegane amaç, aile ve işletme kültürlerinin birbirlerini tamamlamaları, desteklemeleri ve böylece zenginleştirmeleridir.

 

Dr. İlhami Fındıkçı

(Davranış Bilimleri Uzmanı) 

 

Görüşleriniz
Adınız, Soyadınız?
E-Posta Adresiniz?
İletmek İstediğiniz Mesajınız?
Array
  • Yorum Bulunmuyor!